Kimileri için sadece olması gerekeni yaparsınız, kimileri için ardı ardası kesilmeyen fırsatları tepersiniz.

“Birden fazla kişiliğe bürünmek mümkün mü?”

Senelerce bunu sorarsınız kendinize ve hatta denersiniz aynı zamanda farklı farklı tanır insanlar sizi kimine göre sadık bir eş olursunuz  veya sevgili, bazılarına göre sahtekar biri. Herkesin haddine göre davranmaya çalışırsınız bazı zamanlar başarmak ne mümkün…

Kişiliğiniz aradığı aydınlığı bulmaya başlar yavaştan sakallarınız yüzünüze şekil vermeye başladığı vakit. Büyümek ve tabi ki adam olmak kaçınılmaz kovalar sizi. Siz her ne kadar adam olmaktan da kaçsanız büyümekten de yıllar esir eder bedeninizi her bir güne.

Farklı davranmaya çalıştığınız bu sefer bende sahtekar olacağım dediğiniz her seferinde vazgeçemezsiniz dürüstlükten. İnsan nasıl vazgeçer ki  kişiliğinden. Pişmanlık değil aslında tüm mesele, sadece yorgunluk kalemimi oynatan.

Daha onlarca diyemeyeceğiniz senelerin verdiği yorgunluk zihninizi esir alan cesaretiniz ve peşinizi bırakmayan korkularınız…

Defalarca sona yaklaştığınızı düşünürsünüz ruhunuz arafta tutsak, bedeniniz felekte. Aylarca acıya meftun yaşamak, yılın üçte birini benliğinize hasret geçirmek. Acı çekmek ve benliğinizi kaybederek…

Bir güneşin doğması gibi ruhunuza Fecr suresinin doğması ve ağzınızdan düşmemesi! “Fecr vaktine yemin olsun!”

Diriliş bu olsa gerek…

 

İdris Oğuz Müslüman.