Yolcu

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı başlangıçlardan yitik sonlara,

Ezelden ebede hancının ve yolcunun raksına,

Dağları delen sevdalardan, milletleri yok eden nefretlere,

Ateş ve suyun cenginde; suyun her vakit muzaffer oluşuna,

Cemre düşer, bahar olur. Tan ağarır, gün olur.

Bundan evvelce bir vakitte;

Yolcu sevmişti candan öte.

Dediler; Candan öte varılır ancak canana!

Döndü yüzünü karanlıkta bildiği aydınlığa.

Bakmış meğer kayıp giden bir yıldıza.

Sonunda Gün oldu!

Menzilden başka bir ufuk yoktu.

Döndü baktı geriye.

Ne han, ne de hancı yoktu.

Meğerse sanmış yolcu!