Bazen tüm söylenenlere aldırmaz insan. Kimin ne dediği umurunda değildir. Seni çekip çekiştirenler, yada senin lehine konuşanlar. Hepsini duymamazlıktan gelirsin, onları incitmemek için istedikleri cevapları vermekten çekinmezsin. Peki ya sen! Hiç düşündün mü aslında onları incitmemek için kendini incittiği. Onlar üzülmesin kızmasın diye kendi hayallerinden, arzularından vazgeçtiğini.
Birşey söylebilir miyim? “Hepsinin canı cehenneme!”
Kim bilir belkide onların kızgın tavırlarını hiç çekmemek için onlara istediklerini veriyoruzdur. Biz gizliden emelimize ulaşmaya devam ediyoruz aslında. Onların yaptığı sadece bizi yavaşlatmak. Bir film seyretmiştim “İnception” Rüyalarda insanların zihinlerine yeni bir düşünce yerleştiriyorlardı. Aynen öyle dostlarım…
Zihinde oluşan yeni bir fikir, tüm karanlıklara rağmen, tüm çıkmaz sokaklara, tüm dipsiz kuyulara rağmen mutlu etmeli insan kendini. Başkasının lafından esirgemeli düşüncelerini ve hatta bazen sadece kendine saklamalı bazı şeyleri. Durum ne olursa olsun, önümüz ne kadar kapalı gözükürse gözüksün biz attığımız her adımda gizli hedefimize oynamalıyız. Ve netice ne olursa olsun insan her zaman mutlu etmeli kendini…
Bu bayram bedenen, zihnen ve kalben yalnız olan herkes küçük bir hediye almalı kendine, elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanmak pahasına olsa bile. psikolojik motivasyon düşük olduğu vakit hiç bir şey çözüme kavuşmaz neticede. Bazen insanın içinde öyle bir kördüğüm olur ki, nasıl çözeceğinizi bulamazsınız. Çıkmaz sokaklarda hapsolur, bir kaldırım kenarında ağlamayı tercih edersiniz. Ailenizden uzak, sevdiklerinizden uzak…
Öyle ki, nefes aldığınız her dakika üzerinize gelir, küçük bir tebessüme hayran ve hasret saatler geçirmek zorunda kalırsınız. İmkanlarınız dahilinde mutlu olmak vardır elbet, ama buna izin vermeyen zihinler çıkar vicdanınızın karşısına, bazı gerçekleri kabullendirmeye çalışır size, siz her ne kadar onların zaten gerçek olduğunu bilsenizde. Sizin derdiniz birazcık olsun tüm sıkıntılarınızdan uzaklaşmak kendinize bir tutam tebessüm armağan etmektir. Fakat ne siz anlatabilirsiniz bunu, ne de anlatmak zorunda olduklarınız anlayabilir. Geceleriniz bazı hayallerle geçer, uyku girmez gözünüze çünkü, gözleriniz hayalinize meftun parlamıştır adeta ve gerçek olması dileği ile yeni bir güne doğru yolculuğa çıkarsınız. İşte tam burada adeta gökyüzüne kadar yükselmiş bir barikat çıkar karşınıza. Aşması bir o kadar kolay ve bir o kadar zor…
İnsan kendi değer yargılarından asla taviz vermemelidir. Kendi öz motivasyonunuzu sadece siz kontrol edebilirsiniz. Bir başkasına kendi vicdanınızı kontrol etme şansı verdiğiniz takdirde, bundan sonrası için işler bir hayli zorlaşır. Çünkü, kendi değer yargılarınız gitmiş bir başkasının değer yargılarına tutsak olmuşsunuz demektir. Sizin için hayaller yerini yapmak zorunda olduğunuz, aslında erteleme fırsatınızın olduğu ancak bunu yapamayacağınız değerlerle yer değişir. Tam burada kaybetmeye ramak kalmıştır aslında…
Şimdi, hayallerine giden tüm çıkmazları ortadan kaldırmanın tam zamanı…
Bayramınız kutlu olsun.
İdris Oğuz Müslüman.