Bu Gece

Olmayışına yahut gidişine kadeh kaldırıyorum bu gece! Öyle bir kadeh ki, acının en tatlı yerinden, mutsuzluğun en ağır katresinden yapılmış bir şarap gibi. Artık her cümlem varlığına avare. Matem vaktinin tüm ruhumu kıskıvrak yakaladığı, gecenin en derin karanlığa esir olduğu yerdeyim şimdi.

Aşkına pişmanlık yok bu gece. Sevdana hasret de yok. Suskun tüm bakışlarım, tebessümden uzak cemalimde. Üşümüyorum da ve ağlamıyorum da. Herşeyin tamam olduğu bir zamandayım sensizliğin de tamam olduğu, senin hiç olmadığın bir zamanda.

Geri dönüşü yok artık bu çetrefilli aşk yolunun. Bırak artık, aşkına yazılsın kitaplar, sevdana söylensin şarkılar.

Hiç bir zaman terk etmeyecek varlığın bedenimi ve hiç bir zaman yoksul kalmayacağım aşkından. Sen olmasan da artık, ben yeni bir sen yaratacağım kendi küçük dünyamda. Kaldığımız yerden onunla devam edeceğim. Gülüşlerim yine gülüşlerine meftun, dokunuşlarım yine dokunuşlarına aşikar olacak.

Gitsen de ve ben serseri dolaşsam da soğuk gecelerde, yaprakları dökülmüş ağaçlara anlatacağım aşkımın büyüklüğünü ve gelmeyecek oluşunun hicranını.

İ. Oğuz Müslüman.